Yılı tam hatırlamam ama Playstaion daha yeni yeni ülkemize gelmiş Pes'in de ilk versiyonları. Bilen bilir R.Carlos'u forvete alıp şut çekenler. :p Konumuz bu değil ama.
Konumuz lise yılları. İlkokuldan lise son'a kadar sabahçıydım bu arada. Neyse işte pazartesi Matematik sınavı var ve ilk ders. Arkadaşın matematiği çok iyi olduğu için haftasonu dersi bizde çalışalım dedi. 3 tane matematik özürlüsü olarak evlerine buyurduk. Cumartesi tam gaz devam eden x'ler y'ler ve daha neler neler. Zaten harfler girdiğinden beri matematiği de sevmem. Pazar a'lar b'ler ve niceleri. Hızımızı alamıyoruz derken tv'nin altındaki kolu görmemle fitili ateşlemiş oldum. "Gel lan sana bi' koyim, aklını alırım" ve ardı ardına gelen çetrefilli söz dizeleriyle nirvanaya ulaşıyorduk. Şampiyonlar ligi kupasını almaya çalışarak "kim kime koyar"ın soyut resmini betimlerken odaya giren Ayşe ablanın "Siz daha uyumadınız mı saat 3 oldu, sabahta sınavınız vardı hani" narasıyla irkildik ve paçalarımız tutuştu. "Lan dur 2 maç kaldı"ya aldırmadan yataklara girdik ve tüm telefonları saat 06:30'a kurduk ki kahvaltı da yapalım, zihnimiz pir-i pak işlesin. Ve saat 06:30. Oda savaş alanı, yataktan düşenler, aldırmayanlar, kalkın lan geç kalcaz ikazları ama herkesin sıcacık yatağı terk etmeyişi. Derken Ayşe abla kalksın bize menemen yapsın. Burdan teşekkürlerimi de sunuyorum, çok iyi yapar. Sonracığıma saat 7 olur ama kalkan yok. Ayşe abla yataktan atarak kaldırır, baktık ki okula geç kalacağız. Yemeği yemeden çıkalım anca yetişiriz dedik. Olmaz dedi Ayşe abla. O zaman bunu kaba koyayım, yolda ya da olmadı sınavdan sonra yersiniz dedi ve ekmekleri de dilimleyerek siyah poşete koydu. Son sürat hazırlanmayla hemen durağa koştuk ve minibüse atladık. Arka dörtlüyü doldurduk. Sabahın o keşmekeşliğiyle yol alırken minibüs paket olur. O da yetmez karga daha bokunu yememişken arabesk müzikle beyinleri hipnotize ederek hayata 1-0 yenik başlamanın da algoritması bi' başka. Ama ben hemen önümüzdeki kızın parfümüyle bi' acayibim. Renkli rüyalar oteline girmiştim. Ama yolculuk üstüste insan yığınlarıyla devam eder ve ; Arkadaşın "öğğğhh midem bulanıyooor, kuscaaam" diyip kafayı siyah poşete gömmesiyle 'tamam birazdan şov başlıyor' demem bir oldu. Öğğh möğğh derken diğer arkadaşım dur bakayım naptın sen diyip poşete iyice açar. Ve oradaki menemenin bulunduğu kabı açar, ekmek dilimini menemene daldırır ve çıkarır. İşte tüm minibüs ve o ekmek üzerindeki menemenle gözgöze gelinir. Parfümü güzel kokan kız çığlığı, "napıyor lan bu mal, oha @#!!, @$£#½" ard arda gelir. Orada biri bağırır kaptan kapıyı aç "p*çin teki kusmuğu yedi der. Kaptan sağa yanaşır ve kapı açılır. Arabada bomba ihbarı yapsan o hızla boşaltılamazdı. Bizler ise kahkalar atarak olayın tadını çıkarıyoruz. Ta ki şöforün eli koltuk altındaki sopaya uzanana kadar. O sırada kaçın laaaaaaaaan diyen arkadaşın bağırtısı daha bitmemişken biz zaten dışarıya akmıştık. Dışarıdakilerin linç girişiminden de kurtularak parka kaçarız. Burada gülmelere, kahkahalara devam ettik. Saate baktığımızda 7:35 idi ve sınav uçtu. Noldu ? Olan oldu ve biz parkta menemenimizi yedik öyle gittik okula.
O sene de matematik 1 gelmişti, yazın arkadaşı sokarak sınava, geçtim. Sonra da sözel bölümü seçtim. Matematiği 10 seneden fazladır görmem, görsem de tanımam zaten.
Ama menemeni çok severim.
Bu da böyle bi' anımdır.
Konumuz lise yılları. İlkokuldan lise son'a kadar sabahçıydım bu arada. Neyse işte pazartesi Matematik sınavı var ve ilk ders. Arkadaşın matematiği çok iyi olduğu için haftasonu dersi bizde çalışalım dedi. 3 tane matematik özürlüsü olarak evlerine buyurduk. Cumartesi tam gaz devam eden x'ler y'ler ve daha neler neler. Zaten harfler girdiğinden beri matematiği de sevmem. Pazar a'lar b'ler ve niceleri. Hızımızı alamıyoruz derken tv'nin altındaki kolu görmemle fitili ateşlemiş oldum. "Gel lan sana bi' koyim, aklını alırım" ve ardı ardına gelen çetrefilli söz dizeleriyle nirvanaya ulaşıyorduk. Şampiyonlar ligi kupasını almaya çalışarak "kim kime koyar"ın soyut resmini betimlerken odaya giren Ayşe ablanın "Siz daha uyumadınız mı saat 3 oldu, sabahta sınavınız vardı hani" narasıyla irkildik ve paçalarımız tutuştu. "Lan dur 2 maç kaldı"ya aldırmadan yataklara girdik ve tüm telefonları saat 06:30'a kurduk ki kahvaltı da yapalım, zihnimiz pir-i pak işlesin. Ve saat 06:30. Oda savaş alanı, yataktan düşenler, aldırmayanlar, kalkın lan geç kalcaz ikazları ama herkesin sıcacık yatağı terk etmeyişi. Derken Ayşe abla kalksın bize menemen yapsın. Burdan teşekkürlerimi de sunuyorum, çok iyi yapar. Sonracığıma saat 7 olur ama kalkan yok. Ayşe abla yataktan atarak kaldırır, baktık ki okula geç kalacağız. Yemeği yemeden çıkalım anca yetişiriz dedik. Olmaz dedi Ayşe abla. O zaman bunu kaba koyayım, yolda ya da olmadı sınavdan sonra yersiniz dedi ve ekmekleri de dilimleyerek siyah poşete koydu. Son sürat hazırlanmayla hemen durağa koştuk ve minibüse atladık. Arka dörtlüyü doldurduk. Sabahın o keşmekeşliğiyle yol alırken minibüs paket olur. O da yetmez karga daha bokunu yememişken arabesk müzikle beyinleri hipnotize ederek hayata 1-0 yenik başlamanın da algoritması bi' başka. Ama ben hemen önümüzdeki kızın parfümüyle bi' acayibim. Renkli rüyalar oteline girmiştim. Ama yolculuk üstüste insan yığınlarıyla devam eder ve ; Arkadaşın "öğğğhh midem bulanıyooor, kuscaaam" diyip kafayı siyah poşete gömmesiyle 'tamam birazdan şov başlıyor' demem bir oldu. Öğğh möğğh derken diğer arkadaşım dur bakayım naptın sen diyip poşete iyice açar. Ve oradaki menemenin bulunduğu kabı açar, ekmek dilimini menemene daldırır ve çıkarır. İşte tüm minibüs ve o ekmek üzerindeki menemenle gözgöze gelinir. Parfümü güzel kokan kız çığlığı, "napıyor lan bu mal, oha @#!!, @$£#½" ard arda gelir. Orada biri bağırır kaptan kapıyı aç "p*çin teki kusmuğu yedi der. Kaptan sağa yanaşır ve kapı açılır. Arabada bomba ihbarı yapsan o hızla boşaltılamazdı. Bizler ise kahkalar atarak olayın tadını çıkarıyoruz. Ta ki şöforün eli koltuk altındaki sopaya uzanana kadar. O sırada kaçın laaaaaaaaan diyen arkadaşın bağırtısı daha bitmemişken biz zaten dışarıya akmıştık. Dışarıdakilerin linç girişiminden de kurtularak parka kaçarız. Burada gülmelere, kahkahalara devam ettik. Saate baktığımızda 7:35 idi ve sınav uçtu. Noldu ? Olan oldu ve biz parkta menemenimizi yedik öyle gittik okula.
O sene de matematik 1 gelmişti, yazın arkadaşı sokarak sınava, geçtim. Sonra da sözel bölümü seçtim. Matematiği 10 seneden fazladır görmem, görsem de tanımam zaten.
Ama menemeni çok severim.
Bu da böyle bi' anımdır.