BuYuCu
Üye
- Mesajlar
- 8,415
- Puanları
- 139
- Yaş
- 36
- Tepkime puanı
- 3,706
İnsan ilişkileri karmaşık, çetrefilli ve bol sürprizli. Aşk desen, beklenti yumağı. Evlilik? Karşılıklı sabır olimpiyatı. Ama tüm bu inişli çıkışlı, bol çalkantılı ilişkiler dünyasında, erkeklerin sadakat konusunda istisnasız örnek verdiği, adeta duygusal tek eşliliği baş tacı ettiği bir figür var: Berber! Evet, yanlış duymadınız. Şaşırmayın; çünkü birçok erkek için hayatındaki en istikrarlı, en güvenilir, en “beni ben gibi bilen” ilişki, ne sevgiliyle ne eşle, doğrudan berberiyle kurulur. Onunla ilişki öyle bir noktaya gelir ki, saçlar kestikçe bağlar kuvvetlenir, jilet değdikçe güven artar, fön makinesi çalıştıkça dostluk perçinlenir. Hatta öyle bir sadakat duygusudur ki bu, başka bir berber koltuğuna oturmak adeta duygusal bir ihanettir! Peki erkekler berberlerine neden bu kadar sadık? Birlikte inceliyoruz!
1. Berberler müşterisinin ne istediğini çok iyi bilir
Erkekler berberlerine neden bu kadar sadıktır, kadınlar için her zaman merak edilen bir konu. Şöyle düşünün… Berberiniz var ya hani, o artık sadece saçınızı kesen bir adam değil. O, sizin saçtaki ruh ikiziniz! Ve inanın erkekler bu konuda evlilik ciddiyetinde davranıyor. Yani şöyle anlatalım: Düzenli olarak aynı berbere gitmeye başladığınızda, ilişkiniz “ilk tanışma” aşamasını çoktan geçmiş oluyor. Artık o berber sizi tanıyor. Saçınızın doğal dalgasını, ense çizginizin ne kadar hassas olduğunu, sakalınızın hangi tarafta biraz daha asi olduğunu ezbere biliyor.
Ve işin komiği ne biliyor musunuz? Berber koltuğu bir nevi sadakat testi gibi. Düşünün ki dükkanın içinde başka koltuklar boş ama sizin berberiniz başka bir müşteriyle ilgileniyor. Siz ne yaparsınız? Beklersiniz. Çünkü o başka koltuğa oturmak, yıllardır görüştüğünüz sevgilinizin en yakın arkadaşıyla flört etmek gibi! Yapılmaz, ayıptır.
Gelin bir gerçeği kabul edelim: Erkeklerin çoğu, dertlerini çok fazla dillendirmez. Ama o berber koltuğu var ya… İşte orası bir itiraf odası gibi. Oraya oturduğunuz an, diliniz çözülür. Sanki saçla birlikte dertler de kesiliyor gibi!
Spor muhabbeti? Var. Araba konuşmaları? Kesin. “Abi bizim çocuk bu sene liseye geçti ya…” gibi babalık gururları? Onlar da anlatılır. Ama işin enteresan tarafı; aşk acısı, aldatma, evlilik korkusu, hatta bazen cinsellik gibi çok daha kişisel konular da dökülür o aynaların önünde.
Berberiniz sadece saçınızı düzeltmez, aklınızı da toparlar. Size tavsiye verir. Bazen yargılamadan dinler, bazen “Abi bak ben olsam yapmazdım ama sen bilirsin” gibi cümlelerle kendince yol çizer. Ve en güzel yanı: Bunu yaparken sizi asla sıkmaz. Çünkü o da bilir, bu ilişkide her şey dengede olmalı.
Ayrıca erkekler berberlerinin tavsiyelerine gerçekten değer verir. Çünkü bu adamlar sizi saçınızın en kötü halinden en karizmatik halinize taşıyan insanlar! Yani, ortada bir güven var. Aynaya baktığınızda “Vay be, iyi olmuş” diyorsanız, onun sözüne de güveniyorsunuz demektir.
Şöyle bir düşünün: Hayatınızda büyük bir olay mı var? Heyecanlı mısınız, üzgün müsünüz, ya da sadece biraz “yenilenmeye” mi ihtiyacınız var? Ne yaparsınız? Tabii ki berberin yolunu tutarsınız! İşte tam da bu yüzden, berberler sadece saç kesmezler; hayatımıza şahitlik ederler.
Mesela büyük bir iş görüşmeniz var… Önce ne yapılır? “Abi, şurayı biraz alalım. Tepeler de kalsın, temiz bir görünüm istiyorum.” Çünkü o saç kestirme anı, yeni bir başlangıcın ilk adımıdır. Evlenme teklifi mi edeceksiniz? Elinizde yüzük, kalbiniz pır pır, ama önce aynaya bakıp “Olmuş bu!” demek istersiniz. Nerede? Tabii ki berber koltuğunda.
Biri mi vefat etti? Belki uzun zamandır görüşmediğiniz berberiniz bile o anda sizin nasıl olduğunuzu anlar. Sözlere gerek yoktur, çünkü o sizin saçınızın durumundan bile ruh halinizi çözer. Berberler sabittir. Hayatın kaotikliğinde değişmeyen nadir şeylerden biridir.
Berber koltuğuna oturuyorsunuz, biraz sohbet, biraz makas sesi, sonra aynaya bir bakıyorsunuz: BAM! Yepyeni biri!
Saçınız şekil, kaşlar toparlanmış, ense tertemiz… Kendinizi bir anda Netflix dizisinden fırlamış gibi hissetmiyor musunuz? Adeta “yeni sezon siz”! Ve bu sadece dış görünüş değil; özgüven de beraberinde geliyor. “Bugün her şeyin üstesinden gelirim!” diyorsunuz. O kadar ki, biri gelip “CV’nizi bırakır mısınız?” dese, “Şu an CEO olarak başlayabilirim,” diyebilirsiniz! Erkekler berberlerine neden bu kadar sadık, şimdi anlıyor musunuz?
Düşünün: Hayatınızda sizi böyle hissettiren başka kim var? Bir ilişkinin size kattığı şey tam da bu olmalı. Daha iyi hissetmek, daha güçlü hissetmek, “Ben yaparım ya!” demek.
Kimse vazgeçilmez değil ama konu berber olunca işler değişiyor. Neden mi? Çünkü iyi berber, sizin saç tipinizi bilir. Kafa yapınızı bilir. Alnınıza ne gider, ense ne zaman dağılır, bunları bilir. Bu bilgi, sıradan değil. Bu resmen özel yetenek!
Yeni bir berber denemek cesaret ister! Ve çoğu zaman “Ben ne yaptım?” diyerek aynanın karşısında pişmanlıktan kırılırsınız. İki hafta şapka takarsınız, sonra da usulca eski berberinize dönersiniz: “Abi ya… bi’ kere deneyeyim dedim ama… sensin ya!” Ve o da sizi affeder. Çünkü aranızda sessiz bir bağ vardır.
1. Berberler müşterisinin ne istediğini çok iyi bilir
Erkekler berberlerine neden bu kadar sadıktır, kadınlar için her zaman merak edilen bir konu. Şöyle düşünün… Berberiniz var ya hani, o artık sadece saçınızı kesen bir adam değil. O, sizin saçtaki ruh ikiziniz! Ve inanın erkekler bu konuda evlilik ciddiyetinde davranıyor. Yani şöyle anlatalım: Düzenli olarak aynı berbere gitmeye başladığınızda, ilişkiniz “ilk tanışma” aşamasını çoktan geçmiş oluyor. Artık o berber sizi tanıyor. Saçınızın doğal dalgasını, ense çizginizin ne kadar hassas olduğunu, sakalınızın hangi tarafta biraz daha asi olduğunu ezbere biliyor.
Ve işin komiği ne biliyor musunuz? Berber koltuğu bir nevi sadakat testi gibi. Düşünün ki dükkanın içinde başka koltuklar boş ama sizin berberiniz başka bir müşteriyle ilgileniyor. Siz ne yaparsınız? Beklersiniz. Çünkü o başka koltuğa oturmak, yıllardır görüştüğünüz sevgilinizin en yakın arkadaşıyla flört etmek gibi! Yapılmaz, ayıptır.
2. Berber bir sırdaş ve danışmandır
Gelin bir gerçeği kabul edelim: Erkeklerin çoğu, dertlerini çok fazla dillendirmez. Ama o berber koltuğu var ya… İşte orası bir itiraf odası gibi. Oraya oturduğunuz an, diliniz çözülür. Sanki saçla birlikte dertler de kesiliyor gibi!
Spor muhabbeti? Var. Araba konuşmaları? Kesin. “Abi bizim çocuk bu sene liseye geçti ya…” gibi babalık gururları? Onlar da anlatılır. Ama işin enteresan tarafı; aşk acısı, aldatma, evlilik korkusu, hatta bazen cinsellik gibi çok daha kişisel konular da dökülür o aynaların önünde.
Berberiniz sadece saçınızı düzeltmez, aklınızı da toparlar. Size tavsiye verir. Bazen yargılamadan dinler, bazen “Abi bak ben olsam yapmazdım ama sen bilirsin” gibi cümlelerle kendince yol çizer. Ve en güzel yanı: Bunu yaparken sizi asla sıkmaz. Çünkü o da bilir, bu ilişkide her şey dengede olmalı.
Ayrıca erkekler berberlerinin tavsiyelerine gerçekten değer verir. Çünkü bu adamlar sizi saçınızın en kötü halinden en karizmatik halinize taşıyan insanlar! Yani, ortada bir güven var. Aynaya baktığınızda “Vay be, iyi olmuş” diyorsanız, onun sözüne de güveniyorsunuz demektir.
3. Berberler iyi ve kötü zamanlarda hep müşterisinin yanındadır. Yargılamazlar, desteklerler
Şöyle bir düşünün: Hayatınızda büyük bir olay mı var? Heyecanlı mısınız, üzgün müsünüz, ya da sadece biraz “yenilenmeye” mi ihtiyacınız var? Ne yaparsınız? Tabii ki berberin yolunu tutarsınız! İşte tam da bu yüzden, berberler sadece saç kesmezler; hayatımıza şahitlik ederler.
Mesela büyük bir iş görüşmeniz var… Önce ne yapılır? “Abi, şurayı biraz alalım. Tepeler de kalsın, temiz bir görünüm istiyorum.” Çünkü o saç kestirme anı, yeni bir başlangıcın ilk adımıdır. Evlenme teklifi mi edeceksiniz? Elinizde yüzük, kalbiniz pır pır, ama önce aynaya bakıp “Olmuş bu!” demek istersiniz. Nerede? Tabii ki berber koltuğunda.
Biri mi vefat etti? Belki uzun zamandır görüşmediğiniz berberiniz bile o anda sizin nasıl olduğunuzu anlar. Sözlere gerek yoktur, çünkü o sizin saçınızın durumundan bile ruh halinizi çözer. Berberler sabittir. Hayatın kaotikliğinde değişmeyen nadir şeylerden biridir.
4. Tazelenmiş hissettirirler
Berber koltuğuna oturuyorsunuz, biraz sohbet, biraz makas sesi, sonra aynaya bir bakıyorsunuz: BAM! Yepyeni biri!
Saçınız şekil, kaşlar toparlanmış, ense tertemiz… Kendinizi bir anda Netflix dizisinden fırlamış gibi hissetmiyor musunuz? Adeta “yeni sezon siz”! Ve bu sadece dış görünüş değil; özgüven de beraberinde geliyor. “Bugün her şeyin üstesinden gelirim!” diyorsunuz. O kadar ki, biri gelip “CV’nizi bırakır mısınız?” dese, “Şu an CEO olarak başlayabilirim,” diyebilirsiniz! Erkekler berberlerine neden bu kadar sadık, şimdi anlıyor musunuz?
Düşünün: Hayatınızda sizi böyle hissettiren başka kim var? Bir ilişkinin size kattığı şey tam da bu olmalı. Daha iyi hissetmek, daha güçlü hissetmek, “Ben yaparım ya!” demek.
5. Berberler müşterine en çok yakışan modeli bilir. Bu nedenle iyi berberlerin yeri doldurulamaz
Kimse vazgeçilmez değil ama konu berber olunca işler değişiyor. Neden mi? Çünkü iyi berber, sizin saç tipinizi bilir. Kafa yapınızı bilir. Alnınıza ne gider, ense ne zaman dağılır, bunları bilir. Bu bilgi, sıradan değil. Bu resmen özel yetenek!
Yeni bir berber denemek cesaret ister! Ve çoğu zaman “Ben ne yaptım?” diyerek aynanın karşısında pişmanlıktan kırılırsınız. İki hafta şapka takarsınız, sonra da usulca eski berberinize dönersiniz: “Abi ya… bi’ kere deneyeyim dedim ama… sensin ya!” Ve o da sizi affeder. Çünkü aranızda sessiz bir bağ vardır.
