![]() |
![]() | #21 (permalink) | |
| ![]() BİR BİR ŞEHİT GELİYOR Uyan millet uyan neden şimdi uyursun. Siirt’te ve Bitlis Şehit ADİL geliyor. Yetti arttık büyük baş neden şimdi uyursun. İÇİN NİYE SIZLAMAZ BİR BİR ŞEHİT GELİYOR. ŞEHİDİMİN ANASI HİÇ DURMADAN AĞLIYOR. Hele bir şehidim nikah günde ölmüştü. O güzel bedeni neden ŞEHİT düşmüştü. Bilir misin milletim çünkü YEMİN etmişti. İÇİN NİYE SIZLAMAZ BİR BİR ŞEHİT GELİYOR. ŞEHİDİMİN ANASI YÜREKLERİ DAĞLIYOR. Bu eşsiz yurdumda neden APO beslenir. Beslenirse ülkem size kinlenir. Bu bir oyundur bu hep sizce bilinir. İÇİN NİYE SIZLAMAZ BİR BİR ŞEHİT GELİYOR. ŞEHİDİMİN ANASI YÜREKLERİ DAĞLIYOR. Yeter der ÇELİK yeter “”KARDEŞ”” kanı akıyor. Neden bu milletim umursamaz yatıyor. MEHMETÇİĞİM o kahpe kurşunla yatıyor. İÇİN NİYE SIZLAMAZ BİR BİR ŞEHİT GELİYOR. ŞEHİDİMİN ANASI YÜREKLERİ DAĞLIYOR. | |
![]() |
![]() | #22 (permalink) | |
| ![]() Duydun mu Dün Gece Duyurabildim mi dün gece sana sesimi, çok aradım Sesini dün gece çok istedim duymayı. Öyle ihtiyacım vardı ki, sana kelimelere sığdıramam. Derin ela gözlerini aradım, ışık aradım karanlığın derinliklerinde. Kokun sinmiş uzun saçlarıma,aradım seni, rakı kokan nefesimde , yüreğinin sıcaklığını aradım işte tam.... şuramda.... Sorma... öyle yalnızdım ki; hıçkırıklara boğularak ağladım sessiz gecede. Odamın camları buğulandı, göremez oldum ela gözlerini,en iyi dost oldular bana sessiz damlalar. Doğan güne birlikte merhaba dedik. Gitti gelmeyecek artık dedim. Onlar ise durmadan aktılar aşağılara, yanan yüreğime bir söz demeden. Gitti dediler. Öyle masum akıyorlardı ki,yüreğim her damla ile parçalanıyordu. Ben seni çok özledim. Bu gitmeler öncekiler gibi sessiz değil biliyor musun? Zamansız oldu gelmelerin, gidişlerin gibi. Sen ! Gelmedin. Ben, seni dün gece çok özledim. Hani gün olur, yolun düşerse, hele bir de gönlün aşk isterse Kalbine bir damla acı düşer de, bir tutam teselli istersen!! Omzuna dokunacak bir dost eli istersen, O dayanamadığım ela gözlerine büyük aşkla bakacak, biri olmazsa ben buralardayım. Hayır demem, dost değil miyiz artık, seni özlemle beklerim... Sen yeter ki gelmeyi dene, ağla dilediğin kadar göğsümde ! İnan ki seni hep dinlerim, hiç sesimi çıkarmadan. Ve yüreğimi ellerine verir, derdini ben alır çıkıp giderim. Sen üzülme ela gözlüm, Ben dün gece ikimiz için de üzüldüm zaten. Baharla geldim ben bu gün, her bir yanım yeşile doymuş gibi, ama bilemedim yeşilin tüm tonları, senin ellerinden.. Anlat bana hadi...Anlat ...yüreğimi alıp giden habersiz sevgili Ah.Keşke başını göğsüme koyabilseydin, bir dinleseydin yüreğimin sesini, senin için ne çok çarptığını,duyabilseydin. Keşke, ben de gitmeden, bir kez izleseydim kolunda güneşin batışını | |
![]() |
![]() | #23 (permalink) |
| ![]() Kadın sevdiği adama sorar: ' Neden Ağlıyorsun? ' Adam cevap verir: ' Seni sevemediğim için.' İşte bu yüzden bir kez daha iyi ki varsın diyorum sana. Senin de beni sevmeni elbette çok isterim. Belki de inanmayacaksın ama, olmasa da olur. Çünkü yıllarca sevgimin öyle çok düşmanı, Öyle çok muhafızı vardı ki, Ben seninle onları aştım, İnan varolman bile yeterli Ve seni seviyor olmak bile büyük bir nimet benim için. Ve şunu bil ki Bu sevgime asla çoklarının yaptığı gibi Yeteneksizliklerimi, kusurlarımı, yalnızlık korkumu, başarısızlıklarımı yüklemiyorum. Eğer öyle olsaydı Yitirmekten ölesiye korkar, seni kör bir tutkuyla sahiplenirdim. |
![]() |
![]() | #24 (permalink) |
| ![]() İÇİMDEKİ YABANCI YANLARIM Şimdi yüzüm tenha bir sokak, Kendim ile vuruşuyorum sokak ortasında, Gözlerim çapraz bir ateş, Dolu dolu yağıyorum kendime. Üzerimde cehennem yangınları, Ve bu savaşın tam ortasında sus pus bir çocuk yüreğim. Zırhımdan soyundum, Tövbelerim yamalı artık benim, Kan kusuyorum yokluğuma, Keşkeler üzerimde iniyor yumruk yumruğa, Nedenler olay mahallinde yok, Kendini aramaya çıkan ruhum çıkmazlarda, Şimdi kaçışlarımın nedenleri olmalı, Ama yoklar. Tüm devrilen ağaçların çığlıkları üzerimde, Var olan yanlarımın en tırmalayıcı sesleri kulaklarımda, Masumiyetimin bileğini kestim, Etraf kan revan içinde, İçimdeki yabancı yanlarım bir darbe ile indiriyor beni kendimden, Hiçliğimin kurşunları bir bir yağıyor üstüme, Ve ben vuruluyorum kendimde; bir hiç yüzünden. Supradyn |
![]() |
![]() | #25 (permalink) |
| ![]() KORKARIM Ay soluk soluğa Yıldızlar akla ziyan bir irilikte Uzaydan yanmış kibrit kokuları Koklasam korkarım Koklamasam Gizli yılan ıslıklarıyla özsuyu zaptediyor Henüz birer iskelet gibi çıplak Aşağıdan yukarıya ağaçları Çiçekleri uyandı uyanacak Koparsam korkarım Koparmasam Öyle yoğun bir elektrikle Çıtırdar ki saçları Kim değse tutuşacak Dokunsam korkarım Dokunmasam Gözleri bir yangın başlangıcıdır Dudakları kırmızı alarm Uğultusu şehre yayılır Sokak sokak Tutulsam korkarım Tutulmasam ATTİLA İLHAN |
![]() |
![]() | #27 (permalink) |
| ![]() Aynanın Oyunu Bir çocuk doğdu, bendim. Sıraya girdim insanlar içinde. Alay-bayrak büyüdüm Odalar, sofalar içinde. Bir ayna doğdu, gördüm. Sıraya girdi aynalar içinde. İsime geldi, aldım, Çarşılar, pazarlar içinde. Bunca yıl yüzüne baktım. Kendisini aşmadı Olanlar içinde. Bir sabah uyandım, Duruyordu karşımda Düşmancasına, Bir cam, Aldanmış, Kendini ayna sanmış.. Özdemir Asaf |
![]() |
![]() | #28 (permalink) |
| ![]() BEN SENİ SEVDİM Mİ? Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne Tuttum, ta içime oturttum seni Aldım, okşadım saçlarını, öptüm İçtim yudum yudum güzelliğini Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim Biri vardı ağlayan gecelerce Biri vardı sana tutkun; o bendim Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük En solmayan güller açtı içimde Ömrümü değerli kılan bir şeydin Sen benim bozbulanık gençliğimde Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya Bir çizgiye vardım seninle beraber Ve bir gün orada yitirdim seni Ben seni sevdim mi? Sevdim, ya sen beni Ümit Yaşar Oğuzcan |
![]() |
![]() | #29 (permalink) |
| ![]() 34 FN 346 geceyarıları tenhadır buraları ne in ne cin kırmızı lambası sanki kan damlası demiryolu geçidinin dağılmış su dumanı şimşekli bir karanlığa yağmurun altında çınar çınarın altında o karaltı bırakılmış bir araba 34 FN 346 sağ arka lastiği yırtılmış camlarında kurşun delikleri içinde barut kokusu var hala çalışıyor silecekleri bir sola bir sağa bir sola bir sağa geceyarıları tenhadır buraları ne in ne cin kırmızı lambası sanki kan damlası demiryolu geçidinin şimşekler yaladıkça nikelajını tırnak uçlarında çıtır çıtır yoğun bir elektrik sokağa bu araba mutlaka çalınmıştır şüpheli ne zaman bulabilecekleri dışarda unutmuş bir ayağını bir genç direksiyona yıkılmıştır kanı sımsıcak damlıyor dirseklerinden koltuğa roman çoktan bitmiş yol bitmiş bitmiş kavga hala çalışıyor silecekleri bir sola bir sağa bir sola bir sağa bir sola bir sağa geceyarıları tenhadır buraları ne in ne cin kırmızı lambası sanki kan damlası demiryolu geçidinin Atilla İlhan |
![]() |
![]() | #30 (permalink) |
| ![]() Bu Vatana Nasıl Kıydılar İnsan olan vatanını satar mı? Suyun içip ekmeğini yediniz. Dünyada vatandan aziz şey var mı? Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Onu didik didik didiklediler, saçlarından tutup sürüklediler. götürüp kâfire : "Buyur..." dediler. Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Eli kolu zincirlere vurulmuş, vatan çırılçıplak yere serilmiş. Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş. Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Günü gelir çarh düzüne çevrilir, günü gelir hesabınız görülür. Günü gelir sualiniz sorulur : Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Nazım Hikmet Ran |
![]() |
Etiketler |
gunun, siiri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Forum Yazılımı ve Sürümü | Site Bilgileri | ||
| |